Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi tarot aslında bir yolculuk. Hepimizin içsel yolculuğu ve kartlar bu yolculuğun neresinde olduğumuzu gösteriyor. Ne yapmış olduğumuzu ve sonuçlarının ne olacağını, buna bağlı olarak da nasıl yol almamız gerektiğini bize işaret ediyor. Bu aşama LÜTUF VE YETENEKLER aşaması. Burada üç kart var. BÜYÜCÜ ya da SİHİRBAZ, AZİZE ve İMPARATORİÇE. Bu kartlar karşımıza çıktığında bilmeliyiz ki bize yolculuğumuz için bazı yetenekler veriliyor... Onları doğru kullanıp kullanamayacağımız ise bize bağlı. Bu yeteneklere güvenmemiz ve güdülerimize yön vermemiz bekleniyor tarot tarafından. Haydi, gelin bu üç kartı gördüğümüzde ne anlamalıyız kısaca bir bakalım;
I numaralı kart... Büyücü veya Sihirbaz kartı oldukça önemli bir kart. En olumlu ile en olumsuzu bir arada barındıran, tüm elementleri içeren, her elementin gücünü elinde bulunduran ve her şeyi değiştirip yeniden şekillendirmeye gücü yeten bir kart. Öncelikle ne görüyoruz kart üzerinde. Burada bir sihirbaz önündeki masada her bir elementi sembolize eden simgelerle birlikte ayakta durmakta ve bir eliyle asasını yukarıya kaldırırken bir eliyle de yeri göstermekte. Ya hep ya hiç der gibi değil mi? Tam da öyle... Kafasının üzerindeki sonsuzluk işareti hiç bitmeyen bir güce sahip olduğunu gösteriyor. Tüm tarot sembollerini yöneten sonsuz bir güç... Bunu kullanabilirseniz cennetin kapıları açılıyor ancak kullanamazsanız cehennem sizi bekliyor. Çok net ve çok keskin bir enerjisi var bu kartın. Bu nedenle bu kartı gördüğünüzde bilmeniz gereken tek şey, değişime ve olayları değiştirme gücünüzün olduğu ancak doğru zamanı beklemeniz gerektiği... Temkin ve ön görü bu kartın söylediği en önemli iki kelime. Evet, içgüdülerinize güvenmeniz gerektiğini söylüyor ama aynı zamanda da bilgeliğinizi kullanmanız gerektiğini de işaret ediyor. Bu hediye sanki tüm tarot yolculuğu boyunca, çıkınımızda tutmamız gereken ancak kullanmak için yolculuğun sonunu beklememiz gereken bir kart gibi sanki... Düz olarak açıldığında başarıyı ve onu kullanabileceğimiz zamanın geldiğini işaret ederken ters geldiğinde sakın ola ki beni kullanma, henüz hazır değilsin diyor.
II numaralı kart ... Azize... Su elementinin enerjisi ile biri siyah, biri beyaz olan iki sütun arasında sessizce ve sakince oturan bu hanıma bakıp da aldanmayın... Oldukça güçlü bir kişi o. Sessizliği sezgilerinin gücünden geliyor ama ayaklarının altındaki aya baktığınızda içinde nasıl bir kara güç barındırdığını da görebilirsiniz. Bir noktada hem siyah hem beyaz bir kart bu. Hem temiz bir var oluş hem de yalanların mekânı... Size verdiği lütuf sabır. Sezgilerinize yükseklik ve algılarınıza açıklık veriyor ancak handikabı sabırlı olmakta. Bilgelik ve zekilik aynı zamanda da aldanmak, yalana kapılmak ve gerçeklik ile bağların kopması... Bu kartı karşımızda gördüğümüzde şunu sormalıyız kendimize ‘evet, ben bu konuda haklı olduğumu düşünüyorum tamam ve olayları benim yönüme doğru çevirmek istiyorum, o da tamam... peki şimdi harekete geçmem doğru mu? ‘İşte, burada Azize düz ise hiç arkanıza bakmadan aklınızdakini yapın derim ben... Ama eğer hanım kişi ters ise kesinlikle kımıldamayın... Yapacağınız her hareket aldanmanıza ve yalanlarla çevrelenmenize neden olabilir. Sadece o andaki hislerinizi cebinize koyun ve bir sonraki kartınızın size ne dediğine bir bakın.
III numaralı kart... İmparatoriçe... Lütuf söz konusu olduğunda kadın enerjisinin ne kadar önemli olduğunu görebildiniz mi? Bu bizim ikinci hanımımız... Hem toprak hem hava enerjisini içinde barındıran bu hanım kişi ise, girişimler için bizlere destek veriyor. İki elementli olan bu kart hem hayal gücü hediyesini hem de bu hayalleri gerçekleştirebilme gücünü sunuyor bizlere. Bereket, başarı ve gelişim sözü veriyor... Diğerlerine göre daha olumlu sanki değil mi? Evet... Ama her hediyenin bir de öteki yüzü var... İstediğiniz ve hayal kurduğunuz durumu yapabilmeniz için şartların uygun olup olmadığını söylüyor bizlere... Düz geldiğinde diyor ki; “harika bir hayal bu ve senin bunu yapabilecek gücün var. Bu konuda ihtiyacın olan şartları sana sağlayacağım ve kesin başarıya ulaşacaksın” ... Peki ya ters geldiğinde? “Bu hayali kurdun ama yapacak gücün yok. Sana şartları sağlarsam bunu yeterince iyi yapamayacaksın. Dön ve gücünü toparla. Yapabileceğin zaman ben yeniden geleceğim” diyor...
Lütuflar bizlere verilen hediyeler evet, ama aynı zamanda da büyük sorumluluklar da içeriyor. Yolumuza ilk adımlarımız bunlar. Dolayısıyla hızlı gitmemeliyiz. Tarot eğitimi sırasında en önemli nokta budur aslına bakarsanız. Çok yavaş ve emin adımlarla ilerlenmeli. Her bir lütuf ayrıcalıklı olarak değerlendirilmeli ve boşa kullanılmamalı... Harcanmamalı belki de... buna sadece spesifik sorularınızla açtığınız tarot kartlarının cevapları olarak bakmayın, buna hayat yolculuğunuzdaki büyük resme odaklandığınızda size verilen öneriler olarak bakın derim ben... Hatta benim önerim, ufak konular için sık sık kartlara danışabileceğiniz gibi ayda bir kere büyük tarot açın, hayat yolculuğunuz için. Sadece büyük arkana kartları ile ve sadece üç kart açarak. Bulunduğunuz nokta, bir adım öncesi ve bir adım sonrası olarak. Uyduğunuz noktada hayatınızın tarot yolcuğuna nasıl uyumla adapte olduğunu görüp şaşırabilirsiniz...
Evet, hediyeleri aldık, şimdi sırada ÇAĞRI var... Yazmaya devam edeceğim... Işık’la kalın...